Son yedi yıldır her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen İstanbul'dan Çanakkale'ye yürüyüş, bağımsızlık mücadelesinin simgesi olarak ülkemizin dört bir yanından katılımcılarla anlam kazanıyor. Şehitlerimizi anmak ve vatanseverlik ruhunu tazelemek amacıyla düzenlenen bu etkinlik, Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşların yanı sıra yurt dışında yaşayan Türkler tarafından da ilgiyle takip ediliyor. Yürüyüş, geçmişle bugünü birleştiren önemli bir bağ oluştururken, katılımcılar, şehitlerin fedakarlıklarını bir kez daha hatırlıyor.
Her yıl Mayıs ayının ortasında gerçekleştirilen bu yürüyüş, yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda manevi bir tecrübe olarak ön plana çıkıyor. 2017 yılında ilk kez başlayan etkinlik, her sene büyüyerek ve geliştirerek devam etti. Yürüyüş, İstanbul'un simgelerinden biri olan Taksim Meydanı'ndan başlayarak, Çanakkale Şehitliği'nde sona eriyor. Katılımcılar, yürüyüş boyunca hem manevi bir hazineyi keşfediyor hem de tarihlerini yeniden yaşıyor. Her adımda şehitlerin anısını, bu ülke için verdikleri mücadeleyi yüreklerinde hissediyorlar.
Bu yürüyüş, sadece bir anma etkinliği olmanın ötesinde, katılımcılar arasında dayanışma ve birlik duygusunu pekiştiriyor. İlgili sivil toplum kuruluşları, gençler, yaşlılar ve farklı meslek gruplarından insanlar bu etkinlikte bir araya gelerek, geçmişle geleceği bütünleştiriyor. Geçen yıl yürüyüşe katılanların sayısının her zamanki gibi çok yüksek olması da bu anlamda toplumda oluşturulan farkındalığın bir göstergesi. Yürüyüş boyunca katılımcılara rehberlik eden tarihçiler ve uzmanlar, geçilen parkurlar üzerinde önemli bilgiler veriyor. Katılımcılara, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşı ve bu savaşın getirdiği sonuçlar, akılda kalıcı bir şekilde anlatılıyor.
Bu anlamlı yürüyüş, sadece bireylerin değil, toplumun genelindeki milli bilinci güçlendirme amacı taşıyor. Katılımcılar, sadece yürüyüş esnasında değil, sonrası ve öncesi açısından da milli konularda daha bilinçli hale geliyor. Sosyal medyada yürüyüşle ilgili paylaşımlar, geniş kitlelere ulaşarak bir farkındalık yaratıyor. Katılımcılar, yürüyüş sonrası etkinlikler, paneller ve eğitim programları ile bu farkındalığı pekiştiriyorlar.
Ayrıca, yürüyüşe katılanlar, sosyal medyada bu etkinliği paylaştıklarında, daha geniş bir kitleye ulaşarak etkinlik ve şehitler hakkında daha fazla insanın bilgi sahibi olmasına yardımcı oluyorlar. Her yıl, bu yürüyüşe katılanların artışı, toplumun bellek ve vatan sevgisi konusunda ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
Yürüyüş sonunda gerçekleştirilen tören, katılımcılar için duygusal bir an yaşatıyor. Şehitler için dualar ediliyor, anma konuşmaları yapılıyor ve her yürekten bu topraklar için verilmiş olan mücadeleye saygı duruşu yapılıyor. Bu tür organizasyonların hayatın bir parçası olması, genç nesillere tarih bilinci aşılamak adına büyük bir fırsat sunuyor.
Önümüzdeki dönemde ise bu yürüyüşün yalnızca sayısal olarak değil, içerik olarak da zenginleşmesi bekleniyor. Farklı temalar, farklı katılımcılar ve daha kapsamlı etkinlikler ile yürüyüşün evrileceği düşünülüyor. Yürüyüşe dair yapılan geri dönüşler, etkileşimlerin artması ve toplumun beklediği değişimler göz önüne alındığında, daha da büyük organizasyonlar hayata geçirilebilir. Her katılımcının kendi hikayesini de yürüyüşle birlikte taşıması, bu tür etkinliklerin niteliğini artırıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'dan Çanakkale'ye yürüyüş yalnızca bir hatırlatma değil, aynı zamanda geçmişle barışık bir gelecek için önemli bir adım. Her yıl yeniden hayat bulması verilen mücadeleleri gün yüzüne çıkartmayı sağlıyor. Şehitlerimizi anmak ve onları unutmamak için sürdürülen bu gelenek, genç nesillere aktarılacak çok önemli bir değer olarak kalacaktır. 7 yılı geride bırakan bu yürüyüş, hem bireysel hem de toplumsal bağlarımızı güçlendiren bir sembol haline geldi.