İstanbul'un tarihi ilçesi Fatih, geçtiğimiz günlerde meydana gelen küçük çaplı depremin ardından harabelere döndü. Deprem sonrası bir bina tamamen çökerken, olay bölgesinde büyük panik yaşandı. Adeta göçük altında kalanlar için adeta saatlerce kurtarma çalışmalarının sürdüğü bu olay, hem yerel halkı hem de yetkilileri derin bir endişe içerisine soktu. Detaylı incelemelere göre, bina çökmesi olayında akıbeti belirsiz olanların sayısı artarken, tedirginliğin tabana yayılmasıyla İstanbul genelinde vatandaşlar depremlere karşı hazırlıklarını gözden geçirmeye başladı.
Olay, 16 Ekim 2023 tarihinde, saat 20:45 civarında meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremin hemen ardından gerçekleşti. Çöken bina, Fatih ilçesinin Aksaray semtinde bulunuyordu. Çevredeki vatandaşlar, depremin etkisiyle kaygılı anlar yaşarken, bina sonrası çökmekte olan yapının ahşap yapısıyla yapısal sorunlarının olduğu iddiaları gün yüzüne çıktı. Çoğu vatandaş deprem sırasında panik içinde dışarı çıkarken, çökme anında maalesef içeride kalan bazı bireyler yaralandı.
İlk kurtarma ekipleri bölgeye en hızlı şekilde ulaşarak, enkaza müdahale etmeye başladı. Yapılan taramalarda, bazı yaralıların bulunduğu, diğer bireylerin ise sağ olarak kurtarılması için yoğun bir çaba sarf edildiği bildirildi. Panik ve korku dolu anlar içerisinde, sağlık ekipleri de bölgeye sevk edilerek yaralılara aktarım yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AFAD, anında olay yerine intikal ederek, yardım faaliyetlerini organize etti.
Olayın ardından bölgeye giden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı, yaşananların endişe verici olduğunu belirtti. "Şehrimizin yapısal sorunları üzerinde daha fazla yoğunlaşmalıyız. Yerleşim alanlarımızın depreme hazırlıklı olmaları gerekiyor," dedi. Ayrıca, çöken binanın nedenleri üzerine araştırmaların başlatıldığını duyurarak, benzer olayların yaşanmaması için kiracılara ve bina yöneticilerine önemli sorumluluklar düştüğünü hatırlattı. Toplumda oluşan deprem korkusu ve güvensizliğin azaltılması adına eğitim ve bilgilendirme programlarının artırılacağını da sözlerine ekledi.
Fatih ilçesindeki bu olaya karşı gerek ilan edilen acil durum durumları gerekse beşeri kaynakların seferber edilmesi, İstanbul'daki binaların deprem dayanıklılığı hakkında geniş bir kamuoyu oluşturma gerekliliğini gözler önüne seriyor. Çöken binanın ne sebeple bu duruma geldiği, mimari yapısı ve denetim süreçlerinin ne kadar etkili olduğu üzerine çeşitli soru işaretleri yer almakta. Deprem uzmanları, Türkiye'nin bu tür olaylarla başa çıkabilmesi için yapıların sağlamlığının üzerinde durulması gerektiğini vurguladı.
Olay sonrası çevre halkının gösterdiği duyarlılık da dikkat çekiciydi. Birçok vatandaş, olay yerinde toplanarak kurtarma çalışmalarına destek olmayı amaçladılar. Yaşananlar, İstanbul halkının dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya koydu. Ancak, her şeyden önce can güvenliğinin ön planda tutulması gerektiği gerçeği, bu tür olayların tekrarını önlemek için atılacak adımların ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Deprem gerçeği ile yaşamaya alışmamız gerektiği, ancak çaresiz kalmamamız gerektiği fevkalade bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
İstanbul'da meydana gelen bu tür olayların toplumsal bilinci artırması ve önlemlerin üst düzeye çıkartılması gerektiği gerçeğini unutmamak lazım. Son yıllarda Türkiye’de depreme dayanıklı yapılaşmayı artırmak için atılan adımlara rağmen, gelişmeler ve yeni yapıladırmalardaki eksikliklerin de gündeme getirilmesi gerektiği aşikar. Şimdi, toplumun bir bütün olarak hareket edebilmesi için bu konu etrafında birlikte hareket etme zamanıdır.