İskenderun, sıradan bir kasaba gibi görünebilir, ancak burada yaşayanlar için bir simge haline gelmiş, yetenekli bir ustanın hikayesini barındırıyor. 40 yıldır 2 metrekarelik küçücük dükkânında, "Çakmak Doktoru" olarak bilinen Hasan Usta, çakmak tamirinin yanı sıra, insanların hayata dair umutlarını da onarıyor. Bu haber, onun hikayesini, ustalığını ve işine olan tutkusunu odak noktasına alıyor.
Hasan Usta'nın çakmak tamiri ile olan yolculuğu, genç yaşlarda başlamış. İlk çakmağını tamir ettiğinde hissettiği mutluluğu asla unutmuyor. O günden beri çakmak tamirinin nasıl bir sanat olduğunu keşfeden Usta, her bir çakmakla birlikte geçmişin anılarını da onarıyor. İskenderun sokaklarında yürüyüş ederken, insanların onun dükkânına girip gülümseyerek çıktıklarını görmek, onu her seferinde motive eden bir unsur oluyor.
2 metrekarelik dükkânında, her türlü çakmağı onaran Hasan Usta, müşterileriyle kurduğu sıcak diyaloglar sayesinde sadece bir tamirci değil, aynı zamanda bir dost ediniyor. Onun için çakmak tamiri yalnızca bir meslek değil; aynı zamanda insan ilişkilerini güçlendiren bir köprü işlevi görüyor. Müşterileri, onun yanına geldiklerinde sadece çakmaklarını değil, günlük hayattaki dertlerini de paylaşıyorlar. Hasan Usta, içten bir şekilde dinleyerek, onların sorunlarına çözüm öneriyor ve gerektiğinde düşünceleriyle de rehberlik ediyor.
Çakmak tamiri, gözle görülebilir bir ustalık gerektiren bir iş olmasının yanı sıra, sabır ve yaratıcılık da istiyor. Hasan Usta, her gün kendini geliştirmek için çalışıyor; yeni teknikler öğreniyor ve eski yöntemleri güncelliyor. "Her çakmak, kendine özgü bir hikaye taşır," diyor. "Bazıları çok eski, bazılarıysa yeni ama hepsi birer anıyı barındırıyor." Bu bağlamda, Hasan Usta'nın dükkânına gelen her müşterinin çakmağını tamir ederken, onun bu anılarına sahip çıkmanın verdiği mutlulukla hareket ediyor.
İşinin başında durmanın ve müşteri memnuniyetinin önemini vurgulayan Hasan Usta, dükkânının duvarında "Müşteri her zaman haklıdır" yazılı bir tabela asmış. Bu ilke, onun yaşam felsefesi haline gelmiş. Müşterileri, sadece çakmaklarını değil, aynı zamanda yaşantılarında hissettikleri tüm duyguları da paylaşıyor. Usta, insanların hayatına dokunmanın verdiği mutluluğun sınırı olmadığını belirtiyor.
Hasan Usta'nın hikayesini dinleyenler, yalnızca bir meslek sahibi değil, aynı zamanda hayatın getirileriyle yüzleşen bir insanla karşı karşıya olduklarını anlıyorlar. Çakmakların yanı sıra, her bir parçada insanların hayatlarına müdahale edebilen bir pozisyona sahip. Bazen bir çakmak kaybolabiliyor, bazen de özlem duyulan bir anı hatırlatıyor.
Küçük bir dükkânın içinde yaşanan büyük hikayeler, İskenderun’un yerel kültürünün ve toplumsal hayatının yansımasını oluşturuyor. Hasan Usta'nın dükkânı, sadece çakmak tamiri yapılan bir yer değil; aynı zamanda insanların bir araya geldiği, paylaşımda bulunduğu, dostlukların güçlendiği bir mekân. "Buraya gelen herkes bir müddet dursun. Hayat biraz yavaşlamalı," diyor.
40 yıllık birikimiyle Hasan Usta, gelecekte de aynı tutkuyla çalışmaya devam edeceğini, çakmak tamirinin yanı sıra insanlara umut vermeye de devam edeceğini belirtiyor. Çakmak doktoru, yalnızca bir meslek inşa etmedik; aynı zamanda bir topluluk oluşturmuşuz.” diyerek, bu dükkânın sadece kendisinin değil, İskenderun halkının da mirası olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, "Çakmak Doktoru" Hasan Usta’nın hayat hikayesi, küçük bir dükkânın içinde saklı büyük insan hikayelerini barındırıyor. İskenderun’da böyle bir ustanın varlığı, sadece çakmak yapılan bir yer değil; aynı zamanda umut veren, dayanışmanın ve insanlığın önemli bir parçası. Onun hikayesi, sadece İskenderun’un değil, bütün bir toplumun dayanışma ve birlikte başarma ruhunun bir simgesi olarak karşımıza çıkıyor.