Son dönemde, FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) adıyla anılan yapının, çeşitli dolandırıcılık faaliyetleriyle ilgili haberler gündemi sarsmaya devam ediyor. Özellikle, bu yapı tarafından oluşturulan çeşitli vurgunlar, hem maddi kayıplara neden oldu hem de birçok insanın hayatını olumsuz etkiledi. Sözde hayır kampanyaları ve sahte projeler ile milyonlarca doları hedef alan dolandırıcılar, bu yolla hem kamuoyunu hem de devlet kurumlarını büyük ölçüde kandırmayı başardılar. Şimdi ise bu korkunç vurgunun detayları gün yüzüne çıkıyor ve toplumda ciddi bir infiale yol açıyor.
FETÖ'nün dolandırıcılık sisteminin nasıl çalıştığına baktığımızda, örgütün daha önce kurduğu sahte yardım ve dayanışma dernekleri göz önüne çıkıyor. Bu dernekler, toplumda yardımseverlik imajı çizerken, aslında tam tersi bir amaca hizmet ediyorlardı. Dolandırıcılar, özellikle eğitim, sağlık ve sosyal yardımlar gibi ihtiyaç alanlarını hedef alarak sahte projeler ürettiler. Bu projeler, devlet destekli gibi gösterilerek insanların güvenini kazanmayı başardı. Ancak gerçekte, bu projelerin hiçbiri uygulanmadı ve elde edilen bağışlarFETÖ'ye finansal kaynak sağlamak amacıyla kullanıldı.
Örgüt, yüksek öğrenim gören ya da eğitim gören gençlerle bağlantıya geçerek onları bu sahte projeler aracılığıyla kandırmayı başardı. Özellikle, gençlerin istedikleri kariyer hedeflerine ulaşmalarına yönelik sahte burs olanakları sunarak, birçok değerli kaynağı kendi menfaatleri doğrultusunda kullandılar. Bunun sonucunda gençler, halihazırda desteklenmesi gereken ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaştı ve dolandırıcılık mağdurları oldular.
FETÖ'nün gerçekleştirdiği dolandırıcılık eylemleri, yalnızca bireysel mağduriyetlere yol açmakla kalmadı. Aynı zamanda, devletin sosyal yardım programlarına olan güveni de zedeledi. Birçok kişi, bu tür yardım programlarının gerçek olup olmadığını sorgulama noktasına geldi. Toplumda meydana gelen bu güvensizlik, devlet kurumları ile vatandaşlar arasında büyük bir uçurum oluşturdu. İnsanlar, gerçek ihtiyaçlarının giderilmesinde bile şüphe duyar hale geldi.
Bir diğer dikkat çekici nokta ise, FETÖ’nün bu dolandırıcılıkla sağladığı mali kaynağın ne kadar büyük olduğudur. Yapılan incelemelerde, dolandırıcılık faaliyetleri sonucunda elde edilen paranın milyonlarca doları bulduğu tespit edildi. Bu paralar, gözle görülmeyen birçok karanlık işin finansmanı için kullanıldı ve böylece devletin içinde bulunduğu ekonomik kriz döneminde toplumda daha fazla sorun yaratıldı. Bu durum, yalnızca dolandırıcılık mağdurlarını değil, toplumsal yapıyı da tehdit eder hale geldi.
Sonuç olarak, FETÖ'nün yalanlarını kullanarak gerçekleştirdiği dolandırıcılık faaliyetleri, topluma ve devlete büyük zararlar vermiştir. Bu meseleyi göz ardı etmemek ve farkındalık yaratmak için daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Bu tür dolandırıcılıkları engellemek amacıyla, hem devlet hem de toplum olarak daha dikkatli olmalı ve bilinçli bir yaklaşım sergilemeliyiz. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun aydınlık geleceği, bireylerin bilinçli ve duyarlı olmasına bağlıdır.