ABD federal hükümeti, 2023 mali yılını 1,8 trilyon dolar bütçe açığıyla kapattı. Bu açık, geçen yıla kıyasla %23’lük bir artış gösterdi ve ülkenin borç yükünü daha da artırdı. Açığın artmasındaki en önemli nedenlerden biri, faiz giderlerindeki yükselme ve harcamaların devam etmesidir. Özellikle savunma ve sosyal güvenlik harcamaları yüksek kalmaya devam ederken, gelirler beklenenin altında kaldı. Ekonomik büyümedeki yavaşlama ve enflasyonun etkisiyle vergi gelirleri hedeflenen seviyelerde gerçekleşemedi. Uzmanlar, bu durumun ekonomik büyüme üzerindeki baskıyı artırabileceği ve uzun vadede borç sürdürülebilirliğine yönelik riskler yaratabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
ABD Hazinesi'nden yapılan açıklamada, açıkların büyük kısmının pandemi sonrası dönemde yapılan harcamaların ve yükselen borçlanma maliyetlerinin etkisiyle meydana geldiği belirtildi. Bununla birlikte, sosyal güvenlik ve sağlık harcamalarının yanı sıra faiz ödemelerindeki artışın, bütçe üzerinde baskı yarattığı vurgulandı. ABD Merkez Bankası'nın (FED) yüksek faiz politikası da bu yükü artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Uzmanlar, 1,8 trilyon dolarlık açığın, ilerleyen yıllarda ABD'nin ekonomik performansını ve mali sürdürülebilirliğini zorlayabileceğini öngörüyor. Bütçe açığının bu seviyelerde seyretmeye devam etmesi, ülkenin borç tavanı tartışmalarını yeniden gündeme getirebilir ve politik belirsizlikleri artırabilir. Hükümetin, bütçe açığını kontrol altına almak için harcama kısıntıları veya vergi reformu gibi adımlar atması gerektiği dile getiriliyor.